12 Nisan 2012 Perşembe

....



İyi geceler blog,

Bugün ıvır yaptım zıvır yaptım demek istemiyorum sana.Çok yorgunum onu biliyorum. Bu yorgunluk hem bedenen hem ruhen. Ne oldu ki ruhen yoruldun diceksin ama bilmiyorum yorgun hissediyorum işte. Az önce bi'blog okudum. Murat Renay'ın blogu. Sezen Aksu'nun Meral Okay'ın cenazesindeki haliyle ilgili.. Çok etkilendiğimi itiraf etmek isterim. Sonra Sezen Aksu'nun resmi web sitesine girdim tesadüf olarak arka planda "Masum Değiliz" çalıyodu. Söz: Sezen Aksu-Meral Okay Düzenleme: Uzay Hepari yazıyodu. Orada çok etkilendim işte. İkisi de onun çok sevdiği dostlarıydı ve artık yoklar..

Arkada çalan müzik beni düşünmeye yönlendirdi.. Biz insanlar, sürekli koşuşturuyoruz, hedefler koyuyoruz; başarıyoruz, başaramıyoruz..Üzülüyoruz, kırılıyoruz, tekrar deniyoruz. Elde ediyoruz, değerini kaybettiriyoruz, unutuyoruz.. Ne geçiyo elimize? Sadece bi'hiç.. Tek elinde kalan kırıldığın üzüldüğün zamanların aklındaki kötü yansıması..

Bloglara bakıyodum. İnsanlar tartışmış kavga etmiş sevişmiş... Birileri üzülürken birileri gülüyo.Herkes aynı zamanı ve Dünya'yı paylaşıyo.. Hayatları akıllara gelemeyecek kadar farklı.. Garip işte ya.. Hayat denen şu şey gerçekten ilginç..

Yazdıklarımdan bişey anlamamış olabilirsiniz. Ben de anlamadım. Şuan aklımdan geçen kelimeler, cümleler neyse düzeltmeden yazdım. İşte, şu anda bu kadar karışığım ben de.. Zaten demiştim ya, ruhen yorgunum diye.. İşte böyle bi'durumdan.. Belki beni anlamicaksınız, sadece şu an aynı duyguları paylaşanlar anlayabilir beni. Sevgilisiyleyken bunu okuyan çocuk, bugün doğum günü olan çocuk, sınavı güzel geçmiş çocuk... Bunlar anlayamaz beni şuan. Sadece böyle çorba gibi hissedenler anlar beni.

Kendine iyi davran blog.. Hayat kısa ve yorucu. Tadını çıkarmaya çalış. Geçirdiin her saniye hayatından eksilen bi'saniye.. Geri gelmeyecek de.


6 Nisan 2012 Cuma

Çok mu şey istedim?

az önce bitanemle mesajlaşıyoduk..

Bilmiyorum neden ama gözlerim doldu. Uyucakmış, "beni seev" diye mesaj attı. O an ona sımsıkı sarılıp koklamayı o kadar çok istedim o kadar çok istedim ki... Hep böyle oluyo, ben ne zaman onu böyle delicesine özlemiş yanımda istiy olsam, benden uzaklarda oluyo.İkimiz de tek başımıza hayal kurup yatıyoruz.

Ben onunla olmak istiyorum sürekli. O ufak bana bakınca gözlerinin içi parlayan, masum ama bi'o kadar da aşık çocuğu kucağımda uyutmak istiyorum geceleri. Onun kulağına güzel şeyler fısıldayıp, saçını okşamak, öylece spoon olarak uyumak, gece korkup uyandığında "şşş... ben burdayım korkma, geçti.." diyebilmek istiyorum.
Ben sadece onu istiyorum blog, sevdiğimin yanımda olmasını istiyorum; Çok mu şey istiyorum?



Gel, sarıl bana sarıl seni istiyorum...

3 Nisan 2012 Salı

Erkeğin Gay Olduğunu nasıl Anlarsın?

Bu yazıyı iple çektiğinizi biliyorum, eşeklik edip geç kaldığımı da biliyorum ama özür dileyerek yazıma başlıyorum.

Bildiğiniz gibi aslında günlük hayatımızda etrafımızda aslında çok fazla gay/lezbiyen var. Lezbiyen kısmında bu kadar usta değilim ama sezebilyorum bazen. Gay konusunda master burda :p

Bi'kere şunu söylemeliyim, gerçekten sayıca çok fazlayız. Tamam heteroseküeller kadar değil ama hemen hemen her ortamda enaz bi'gay olur. (En azından sen varsan o bir sensin :) Peki nasıl anlaşılır bu gayler? Efendim boynuzumuz yok, hepimizin ortak bi'paydası var ama.Ne olursa olsun çaktırabileceği bi'ortak payda..

Bu paydada neler yer alıyor peki?

Aslında yaşamın hemen her yerinden örnekler alıyor. Düzenden tutun, tuvalet alışkanlığına, yemek alışkanlığına kadar :) İsterseniz başlayalım. He bi'de başlamadan önce sölim, bu yazının %100 doğruluğu yoktur. Benim elde ettiğim şeyler bunlar. Ama şu da var; şu ana kadar da hiç yanılmadım :)

Bi'kere ilk şüphelenmeniz gereken şeyler bakışlardır. Gayler birbirlerini bakışlarından tanıyabilir. Ben sokağa çıktığımda "göz bebeğimin arkasına ulaşabilen" insanlardan şüphelenirim. (Bu kısım zor biraz rastgele bakmakla derin bakmak arasında fark vardır.) Bu insanlar öyle bir bakar ki.. Ya anlarsın işte, bunu sözle anlatmanın yolu yok ama şurayı fark ediyosanız anlıyosunuz demektir:
(0:33 le 0:47 arasındaki bakışlar)


Tabi bu gay parody olduu için biraz abartılı ama temelde o elektriği sezmişsinizdir umarım.

Bakıştan sonra biraz daha odaklanabilirsiniz avınıza. Konuşmasına bakın. Gayler ille de kayık konuşur diye bi'kural yok. Fonetik konuşan gay de vardır :) Ama illa ki konuşmasında bazı harflerde sürekli olmasa da arada bi'kayma olur. Konuşması kibarsa bi'artı ekleyebilirsiniz gay hanesine. 


Konuşmasını aktarırken el hareketlerine bakın. 


Eğer ellerini haddinden fazla kullanıyosa ya da elleri bilekten kıvırarak duruyosa (mesela elini çeneye dayamak. Bi Yumruk şeklinde dayamak vardır bir de parmakları büküp çeneyi avuç içine bileğin oraya oturmak vardır.  İkincisi varsa ufak bi'artı daha yazın.) Hareketleri yaparken (ben de dahil olmak üzere bazen feminen el hareketinde bulunabiliyorum "gay"ri ihtiyari :)

Sosyal ilişkileri de bu ölçüde önemlidir aslında. Kızlarla daha iyi geçinen bi'erkekse ve kızlarla kanka olabiliyosa, erkek kankası yoksa ya da erkeklerin bulunduğu ortamlardan kaçınıyosa büyükçe bi'artı koyabilirsiniz. Bi'de aslında özel bi'konudur ama küçüklüğüyle ilgili sorular sorun. Söylemek istemeyebilir fakat barbielerle oynamışlığı evcilik oynamışlığı hatta eve gelen kendi yaşıtındaki küçük çocuklarla bişeyleri merak etmişliği olabilir. Buna kendimi örnek veriyorum: Barbie setim vardı :) Evciliğe bayılırdım ve şu anda gay olduğunu sezdiiim aile dostlarımızın çocuklarıyla pipi açıp göstermecilik tutmacılık oynardık. Hatta kaşar olacağm o zamandan belliymiş ki; ilk blow job'mı 6 yaşında yapmıştım kıhkıhkıhkıh.

Sosyal ilişkilerle devam edersek, kadınlara karşı nazik kibar ve centilmense artıyı büyütün siz. Çünkü str8 bir centilmen olamaz. Tam olarak öküzün insan versiyonlarıdır. (İstisnai durumlar vardır) Bunun dışında, saç boyama, makyaj bilgisi, kadın işleri hakkında bilgi sahibi iseler, kadınların saç değişikliğini oje değişikliğini fark edebiliyolarsa da bi'artı ekleyebiliriz.

Futbol sevmiyorsa neredeyse vardınız demektir.


Tabi ki istisnai durumlar var, ama str8 bir erkek futbolu sever ve her yerde konuşur. Ama kendinin farkında olan bi'gay çok tercih etmez. Spor olarak voleybol, vücut geliştirmeyi tercih edebilirler. Vücut geliştirme yapanların ya da sörfçü vücudu dediğimiz vücuda ulaşmak isteyen erkeklerin erkek vücuduna bi'ilgisi olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple çoğu gay porn yıldızı str8lere göre daha seksi oluyor.

Bunlar genel hatlardır. Şimdi detayları incelersek;
Giyinişine dikkat ediyorsa;
Kozmetik ürünlerine çok vakit ve para ayırıyorsa;
Modayı takip ediyorsa;
Parmak arası terlik giyiyorsa*
Şahinler don slip değil de seksi slip ya da trunk giyiyorsa;
Manikür pedikür ağda işleriyle uğraşıyorsa;
Yemek yapmayı seviyorsa;
Küpe, kolye, yüzük, bileklik takmayı seviyorsa;
Sanatın her hangi bi'dalında yeteneği varsa;**
Gay barlar hakkında bilgi sahibi ise ve çok eğlenceli, eğlencesine gideriz kızlı erkekli bi gün diyorsa;
Yakışıklı bulduğu erkekleri itiraf edebiliyorsa;
Gay joke'ları sık sık yapıyorsa ve eğleniyorsa bundan;
Tanıdınız tanıyalı kız arkadaşı yok "yakın erkek kankası varsa"***
Kadınların bayıldığı tüm özellikleri üstünde toplamışsa;

bilin ki gay olma olasılığı çok yüksek. Fakat farkında değil.


*: Parmak arası terlik bi'ayrımcı çizgi gibidir. Ben şu ana kadar ceyo tuvalet terliği giyen gay görmedim plajda.
**:Tarihe de günümüze de bakarsanız sanatın önemli yerlerine gelmiş insanlar eşcinseldir. Hatta iş dünyasında günlük hayatta zeki ve çalışkan diye nitelendireceğiniz insanların gay olma ihtimali daha yüksektir. Bu konu da bi'araştırılma yapılmalıdır bence. Zeki olabilir fakat kullanmıyo olabilir. Fakat str8 lerden daha pratik zekalı olduklarını düşünüyorum.
***:Ya O erkek kankasına ya da erkek kankası ona çakıyodur.


Benim diyeceklerim bu kadar. Bunlar tabiki kesin değil. Yarın gidip de merak ettiğiniz birine parmak arası terlik giyiyo musun? Puhaa kesin gay demeyin. Bu saydıklarım bir araya geldiğinde ihtimali arttırır.Bazılarının tek başına da ispatlama özelliği var ama.

Bakalım beğenecek misiniz yazıyı :) Takıldığınız bişey olursa sorun ha :)



1 Nisan 2012 Pazar

Hangover gibi Haftasonu... :)

İyi geceeeey blog. Seni kapamaya karar verdim artık yazmicam.Düşündüm; takip edemiyorum, e yazamıyorum da.. Boşuna bi'de zaman harcaması oluyo. Üzügün müyüm evet ama sanırım böyle olmalı...


Nisaaan biiiir :p şaka şaka ne kapaması blog saçmalama :) Burdayım uzun bi'süre :)

Bu haftasonu ev tutma işi geç kaldıımız için yalan oldu ama dün gerçekten hangover gibi bi gece yaşadık hep beraber arkadaşlarımızla. Dünyanın en tatlı kızının "basketçi çocuk"la 6. yıldönümleriydi. Cihangir'de 5.Kat'a gittik. Bitanemin en son açıldığı kızla sevgilisi de vardı. Sevgilisi bilmediği için potlar kırıldı tabi. En fenası çocuk bize doğru bakarken bitanemin elleri bacak aramda dolaşıyodu ve çocuk buna şaştı kaldı. Konuyu değiştirmeye çalıştık falan ama artık napalım... kıhkıhkıhkıh

Sonra ordan kalktık, Tomtom sokakta tektekçi diye bi'yer varmış oraya gittik ve peş peşe shot'ları devirdik. İnanılmaz leziz shotları var. Sokakta satılan patlamış mısır ve shotlarla şakalarla çok neşeli bi'ortam oldu. Arada bi'çocuktan kaçamak öpücükler yaptık. Sonra ordan çıktık, yürümeye başlayınca anladık ki hepimiz sarhoşluk yoldayız. Benim spordan arkadaşım ve kankası kızcağız da Asmalımescid'deymiş. Bizi bilmeyen çocukla sevgilisi gitti, yerlerine onlar geldi ve XL'a gittik.

İçerisi inanılmaz kalabalıktı..Barış Bulut'cuğum aynı seksiliğiyle ve o ufak yuvarlak poposuyla barın üstündeydi. Bütün gece öpüşemememin hasretiyle bi'tanemle bir yiiiştik... Elimi pantolonun içine soktum dans ederken o da benimkine soktu. Öpüştük ısırdık seviştik.. Ben tabi şaraptı shot falan derken 5 votka da orda devirmişim. Bu sebeple şuursuzdum zaten söylediklerimi hatırlamıyorum. Bazı şeyler de kafamdan silinmiş. İlk defa bu kadar sarhoş oldum. Ama herkesin sarhoş olması ve eğlenmesi geceyi en güzel kılan şeydi.

Sonra bizim dansımıza takılan ve sulananlar olmadı diil tabi. Mavi gözlü sarışın beyaz gömlekli "yakışıklı" çocuk, tuvaletten beri bizi kesiyodu ve yanımıza yaklaşıyodu. İkimiz de beğendik zaten çocuğu ama niyetimiz olmadıından çirkin bir esmere yar oldu. kıhkıhkhıkıh

Sonra saat 4 gibi çıktık ordan, börekçiye gittik, ben fal falan baktım. Sarhoşken daha da tutturuyorum sanırım :) Oralarda film koptu bende. Sonra gözümü açtığımda evdeydim. Annem kapıyı açtı saat sabah 5. Onlar da az önce eve gelmişler. İki ayrı yere davetlilerdi. Babiş de 7-8 duble rakı içince ailecek zom olduk :) Odaya çıktım, merdivenlerde yalpaladım düşüyodum. Çırılçıplak soyundum ve yatağa girdim. Uyandığımda 4 dü saat. Annem de uyanmış aşağı indik kahve yaptı içtik falan baya komik şeyler oldu :)

Sonra ben babişle spora gittim güzel bi'karın çalıştım ve egzersiz yaptım. Eve geldim yatcam şimdi de.

Çok güzel bi'haftasonu oldu.Hem ailemle hem sevgilimle hem arkadaşlarımlaydım. Bu hafta başlayabilir artık :)

Çok bilen yorumcular ve bloggerlardan bazıları söylencek gene: gene ne yaptıını ne ettiini yazmışsın "bok gibi"  diye. Bok gibiyse okumazsınız olur biter. Özellikle siz okuyasınız diye yazmıyorum ben bu blogu. Okumayı sevenler olduu için yazıyorum. Keyfiniz, paşa gönlünüz bilir..

İşte bu kaday blog :) Hadi ben yatıyoruuum :) İyi geceleeeey ;)