31 Mayıs 2011 Salı

Bırakın tatil başlasın :)

selam herkese :)

  Dün yazamadığım için özür diliyorum ve bugün telefi ediyorum onu...Bugün tatilimin resmi olarak başlagıcı.Sabah finalime girdim ve bitti herşey.Bir dönemi daha kapattım başarıyla :)Hatta ortalamam şuan 4 üzerinden 4.00 :)Bu dönem gerçekten yordu beni ama değdi sanırsam.

    Dün arkadaşım aradı ve telaşlı bir şekilde işin yoksa okula gelir misin diye sordu.Maket yapılacakmış ve yetişmeyecekmiş diye benden yardım istedi.Ben de sevdiğim için ve onu kıramayacağım için erken gittim; gece karşıda kalmaya karar verdim.Onun için de yazmaya fırsatım olmadı.

   Maketini yaptık gerçekten çok güzel oldu, sınava çalıştık lak lak yaptık falan.Gece anneannemde kalıcaam için ona giderken şarjım bitti.Şarj aletimi hep yanımda taşıdığım için sorun etmedim bunu.Ama eve gidip şarj aletini taktım.Fakat şarj etmedi.Ucuz etin yahnisi misali...Panik oldum bitaneme ulaşamicaam için.Böyle durumlarda Marco dönemi aklıma geliyo.Fobi oluşmuş bende...

     Anneannem teknolojik bir anneanne olduğu için, onun telefonundan aşkıma mesaj attım durumu izah ettim.İçim buruldu bi onla uzuuuun mesajlaşarak uyuyamicam diye.Onu düşünürken uyuyakalmışım zaten.Sabah kalktım okula gittim, şarj sorunumu sınavdan çıkana kadar da çözemedim.Sonra yeni şarj aleti aldım da bitaneme kavuştum.Ama ufacık sevgilim bensiz kaldığı için boynu bükük çocuk gibiymiş.

     Aklına onun Marco olduğu dönemde bana yaptıkları gelmiş...Bana ulaşamıyomuş, çok özlemiş ve çok istiyomuş beni.Ben de o dönem aynı durumdaydım hatta daha beteri...Şimdi kısmen yaşamış olsa bile tahmin etmiş çektiğim üzüntüyü.Sonra benim o dönemde ne çektiğimi düşünerek bugün bi kere daha özür diledi.Ben de suçun onda olmadığını söyledim.Çünkü hikayemi anlattıkça da göreceksiniz aşka inanmayan, sevginin yalan olduğunu düşünen, romantikliği falan O ne be öle ezik miyim ben? diye karşılayan bi adamdı.Ama zafer benim oldu.Bugün, bana karşı koymasının imkansız olduğunu,onu öyle bi seviyomişim ki bu sevginin başını dolandırdığını ve ayaklarını yerden kestiğimi itiraf etti.Açıkçası mutlu da oldum ona böyle hissettirebildiğim için.

    Sonra bana ona ne kadar güvendiğimi sordu.Ben de seni 1 yıldır sevişmemiş aussiebum mankenleriyle gay bar'da yalnız bırakacak kadar güveniyorum dedim.(bkz: http://www.aussiebum.eu.com/en/swimwear/482/ice%20blue/ ) O da ya ben de 1 yıldır sevişmemişsem? dedi.Ben de bunun sonucu değiştirmeyeceğini söyledim.Sonra da son zamanlarda göğüsüme yatıp saçları okşanan o olduğu için; yani küçük çocuk ünvanımı benden aldığı için mutlu olup olmadığımı sordu.Açıkçası ben ona sarılsam o bana sarılsa ikisi de paha biçilemez.Ama arada öyle kücük çocuk olursa parçalıyasım geliyo onu :)Hatta bi surat hareketi var çocuk olduğunda yapıyo.Böyle utanmış çekingen çocuk suratı.Anında sertleştiriyo beni o hali.O vücutta ne yapsa seksi oluyo.Ama çocuk olunca bi ayrı şirin.Fedofili mi ne var bende anlamadım :)

    Böyle çocukça şeyler yapıyo bana şirin şey.Çok tatlı bişi.Böyle sımsıkı sarmışken dahada sıkıp içime sokasım geliyo. Yani öyle değil :) Fesatlaşmayalım hemen.Suratınızdaki o sinsiliği fark ettim şimdiden.Ayrıca diğer türlü hep sokasım geliyo da :) Ağzımı bozarsam önümü alamazsınız fena yazarım :P

  Ama ne olursa olsun, dünyanın en tarif edilmez duygusu onu kucaklamak...Hatta orgazm gibi anlatılmaz yaşanır :)

  Aklıma gelmişken bişey belirtmek istedim.Bi kaç tane yorum okudum blog'un gerçekçiliği ile ilgili.Açıkçası iki duygu yaşadım.Biri insanların ilişkime inanmamasından kaynaklanan bi üzüntü; diğeri ise gerçekten nadir olarak görülebilecek güzelikte, gerçekten inanlıması güç(!) olan bi ilişkim olduğunu bi kez daha anlamam.Tabi ki kimseyi okumaya zorlamaya hakkım yok.Dilediğiniz yapabilirsiniz, dilediğiniz gibi yorum yapabilirsiniz.

    Fakat ben bu blog'a O başlığı koyarken bunu gerçekten hakettiği için koydum.İnanan inanmayan herkes için söylüyorum, yazıları okudukça benim romantikliği çok seven ve çok duygusal, sevgilisini mutlu etmek için herşeyi yapabilecek biri olduğumu ve filmden fırlamış gibi olan karelerin ilişkimde hep olduğunu göreceksiniz.
  
    Bunun dışında da beni geliştirecek her türlü yoruma açığım, yorumlarınızı esirgemeyip benimle de paylaşırsanız mutlu olurum :)

     Her neyse şimdi duş alıp yatağıma girip dinlenmek istiyorum.Tatilimin ilk saatleri...Ama öncesinde ufak bi yaramazlık yapmalıyım galiba ;) Aşağıdan uyarılar geliyo benim suçum değil he :) Ben öyle biri değilim yoksa :P
Kendinize iyi bakın görüşmek üzeree :)

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Hikayemin En başı 4

Bu yazımda benim Marco'ya attığım mailleri paylaşmak istedim.Artık isim verebiliyorum çünkü bitanem blog'u bulmuş.Marco'ya beni yüzüstü bıraktığı dönemlerdeki attığım maillerinin bir kaçını yayınladım.Merak edenler olmuş.Bu maillerden ne kadar attım hatırlamıyorum...Fakat 18 Kasım'da bana 1 mail attı demiştim.En aşağıdaki de Marco'nun bana attığı o mail'dir.


hi,
how are you?i hope that you are good.i'm fine also and a bit drunk.I missed you Marco.Thats real.I didn't think that when i was closing msn window on 9th August,it would be last time that i could see you.I have waited you for 1 month but,it took more time.At first, i supposed that you lost your contacts but that day, the day that i got the first message from you after a long time, i was happy like a child i don't know why but i was so happy.Later, you went to your school.I could not see you along time maybe just 2 or 3 times but they were limited about 5 mins.Now, i haven't got any message from you for almost 2 weeks.I know you are so busy this year because you are smart and a person who has exact goals but, at least you could send just "one" message.I can understand you.I have been busy also but it didn't make hard to send a message.I read mails that you send me so many times.Last time we talked you said that your number is still in my mind and i though that this boy likes me because he send mail to explain why he couldn't send message and keeps my number in his mindbut now...I think it is different.Something happened that i didn't know and that thing made your feelings cold to me.If i did something wrong, i'm so sorry.I have cared you since we met and still i'm caring you and i will care you till the end.You are the only person that remained from that sites and i gave my real msn i shared my facebook which includes all my private informations about my life.I told you to my family&family. i lied them to chat with you easier.I gave my phone number.I know you didn't force me to do them and i don't want you to do them of course but i really trusted&cared you.I have imagined the day that i will touch you and still everynight i say "Good night Marco wherever you are".But our feeling are not mutual i think or i'm drunk and too much sensetive today.I though these things.But if i did something wrong, please be honest as you were always and tell it and then i'm going to try to stop thinking of you and the good thigs that we met.But thank you, thank you for that 21 days that we were together.they were some of the happiest days of my life.I have waited you for almost 3 months and i will wait you till the end and still care you and please remember me when you listen "all about us".you come my mind everytime that i listen it.I don't know why?If i hurt you im sorry.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Hi Marco It's again me.I won't stop send mails to you.Because i missed you and the only way that i can satisfy myselfy is sending mails to you although you don't read them.I read your previous mails and you wrote "love u... take care" but later there are no world like these.Something happened that you didn't tell me.Please b why?tell me.You were Marco for me.The honest, sweet boy like a sugar,a soulmate,funny boy...But now i see i was wrong.Becasuse the person that i called as honest send a mail about what happened.Everynight i'm talking with you,hugging you AND god damn everyday i hear sth about italy or rome.when i heart them you come my mind and thats really hurts my heart.Lesving alone without any explaination...But bb please just send an mail just one?just wirte i dont want to see you /i hate you/get out of my life.but please write me the explaination.im begging you.If you had cared me in prevous times,pls bb..But i wont write so much mails from now on.Because you dont read them maybe you ignore me but i just wanna say sth: even if you could change,everybody could change.bcse i supposed that you were different and from now on im gonna try to get out you from my mind and heart.Bye

İşte o mail :
Çünkü buraya döndüğümden beri yüzüne baka baka bunu daha fazla devam ettiremeyeceğimi anladım. Bundan kastım seninle konuşmak değil sana yalan söylemek. Skype'ta seninle konuştuğum ilk gece bir Türk'e Türk olduğumu söylemek gerçekten çok zordu.Çünkü sen de kabul edersin ki ne çıkacağını bilemezsin hiçbir zaman, tehdit edeni çıkabilir, ailene söylerim diyeni çıkabilir, kaydediyorum yayıcam diyip para isteyeni çıkabilir. Eminim sende aynı sebeple bir türkle konuşmamayı seçersin. Konuşmaya başlarken de asla internetten tanıştığım biriyle arkadaş olabileceğimi düşünmemiştim açıkçası güzel vakit geçirebilme ihtimalim olan kısa süreli birşey olarak düşünmüştüm. Fakat seninle yaşadığımız gerçekten çok farklıydı. Pek çok şeyi hissettik birbirimize karşı gerek duygusal gerekse pek çok anlamda. Merak ettik, herhangi birşeye sinir olduk birbirimize anlattık dert paylaştık, akıl verdik, güldük eğlendik normal bir arkadaştan hep daha yakın gördüm seni. Çok yakın hissettim seni kendime, durup doğruyu söyleyebilmeyi, buluşmayı çok istedim. Fakat farkındaydım bu ikimizin hayatı içinde çok zor olacaktı. Hepimizin riske atamayacağı şeyler var, ailelerimiz var kız arkadaşlarımız var. Sen hayatınla ilgili pek çok şeyi benimle paylaştın. Bilmeni isterim ki hiçbir zaman bunların peşinde olmadım kastettiğim şey maddi şeyler ya da ailene haber vermek şantaj gibi sapıkça şeyler seninle, sen olduğun için konuştum günün birinde bir çıkar elde amacı güderek değil. Zaten şu anda beni en çok üzen şey de sen bana dürüst derken, benim sana daha adımı bile söyleyememiş olmam. Biliyorum yaptığımın savunulacak elle tutulacak hiçbir yanı yok. Senden özür dilemekten başka hiçbirşey gelmiyor elimden. Bir fırsatım olsa keşke en başa dönebilsem ve sana gerçekleri anlatabilsem o zaman herşey daha farklı olurdu belki de demek geliyor. Bu maili aldığın zaman büyük bir ihtimalle kalbini çok kırmış olcam şu anda ve buraya döndüğümdem beri (Sana Miami-NewYork olarak söylediğim aslında İtalya olan) yapmayı düşündüğüm fakat korktuğum ve kendimden nefret etmeme sebep olanda buydu yalan söylemekten çok bana değer veren, hayatını açan birini yani seni bilerek kırmak, ve ben senin yüzüne baka baka yalan söyledim demek.şu an görüyorum ki yoksayarak buna daha fazla devam edemeyeceğim çünkü seni daha fazla kırıyorum ve her geçen gün daha fazla vicdan azabı çekiyorum. Doğruyu anlatmam belki de daha doğru artık. Beni affetmeni beklemiyorum bundan sonra hayatında var olmamı istersin yepyeni bir sayfa açmayı deneriz ya da istemezsin ve bir daha hiç konuşmayız belki biryerde karşılaşırız ve yoksayarız birbirimizi onu da bilmiyorum ama yaptığım herşey için çok üzgünüm, vicdan azabı çekmeden uyuduğum hiçbir gece yok ve sana yolladığım kimlik bilgisi hariç olan her mesaj her mail her konuşma gerçekten hissettiğim içindi sadece yalanın üzerine kurulu bir düzen değildi.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bunu okudum ve nasıl ne yapacağımı anlamadım. 4 ay geçmişti ben hala onu unutamamışken, o kalkıp bana bu maili attı.Üstelik benim okuluma gelmiş ve beni görmüş.Oysa ben onu taa nerelerde diye düşünüp ağlarken o okulumda metrece yakınımdan geçiyor.Tam kafa sıyırmalık:)Siz olsaydınız napardınız?Aslında başta bana hangi dilde yazdığını da kavramadım heyecandan.Bugün sadece bunu yayınlıyorum.Olayı bir de mailde olamayan detaylardan aktarıcam size :)Kafanızda soru işareti olan şeyleri yorum olarak atın lütfen :)
İyi geceler herkese....

 

İyi ki hayatımda


merhaba :)

  Bugün gerçekten çok uzun bi'gün oldu.Sabah 10 da kalkıp derse gitmem gerekiyodu.Fakat sabah azgınlığıydı falan asılmadan duramadım ve1 saat kadar geç kaldım 11 de gittim.Sonra 1 de eve gelip hazırlandım ve karşıya -anadolu yakasına- geçtim.Mezun olduğum lisenin barbekü partisi vardı mezunlar günü adı altında.

   Fakat sabah bitanemle konuşurken anne-babasının (kayınpederim, kayınvalidem olur kendileri :P ) Tarabyaya gittiğini söyledi akşam da 6 gibi döneceklerini söyledi.Benim zamanım şöyle kısıtlıydı, mezunlar gününe ancak yetişecektim ve 6 gibi işim biterdi ancak.Bu sebeple onu evde yalnız yakalayamicaktım.Bunu söylediğimde ufak çocuklar gibi üzüldü.Tabi ben de üzüldüm ama o üzülünce böyle içim eziliyo benim bi kötü hissediyorum kendimi.

   Boğaziçi Köprüsünü geçince babama beni yol kenarında bırakmasını söyledim; ben hemen metrobüsle 2 durak sonra oradayım dedim.(Babam da karşıya geçtiği için beni o bıraktı.)Karar verdim bitaneme sürpriz yapıp Ataşehir'e gitcektim.Yolda onu oyaladım tabi.Bi de bana duygu sömürüsü yaptı yaramaz çocuk :) Efendim neler kurmuş kafasında hazırlanmış benim gelmem için falan :) Tabi kaçın kurasıyım ben,biliyodum duygu sömürüsü olduğunu fakat sölemedim.Evine gittim ve kapıyı çaldım.Tabi bu sırada heyecanlandım çok.Hatta ilk buluşmamızdaki gibi oldum.Ne zaman ona sürpriz yapsam böyle oluyorum.

   Kapıyı açıp beni görünce afalladı bi.İçeri aldı beni kapıyı kapatınca ellerimi boynuna sardım gözlerinin içine bakarak :"Benim sevgilim üzülecek ve ben hiç bişey yapmadan durcam mı?" dedim.Dudaklarına yapıştım...Hızlıca soyundum yatağa yattım kucağıma aldım bebeğimi.Şaşırdı ama mutlu olmuştu bu sürprizden tabi.O mutlu olunca ben daha da sevindim.Hatta ilginç bişey de oldu.Biraz müstehcen fakat yazmak istiyorum.Yatakta kucağımdayken ve tam asılırken, yaklaşmışken ikimizde telefonum çaldı.Müziği True Blood'ın soundtrack'i Bad things...Tam o sırada bizim o halde olmamız ve şarkının sözleri beni iyice azdırmış olacak ki, sonuç ortada kısa sürede ACE beyazlığı :)

   Tabi arayan arkadaşımdı.Mezunlar gününe geç kalmıştım.Fakat o an sevgilimin buruk içini mutlu etmek daha önemliydi benim için ve dert etmedim.Çıkarken akşam tekrar buluşuruz ama dışarıda olur diye sözleştik ve ben çıktım.

    Mezunlar günü tabiiki çok güzeldi.Arkadaşlarımı görmek falan..Sonra hep beraber caddeye gittik.Oturduk konuştuk güldük.Herkesin sevgilisi kollarındaydı.Benimki ise uzakta..İçim acıdı bi.Keşke mümkün olsaydı bende onu kollarımla sarıp öpseydim orada.Saat 6 gibi işim bitti aradım bitanemi.Kaynanam hala gelmemiş daha uzun bi süre de gelmeyecekmiş.Eve çağırdı beni.Uça uça gittim.Ama giderken D&R a girip ona küçük panda maketlerinden aldım.O da bana şirinlerin kedisi Azmanı almıştı daha önce; ben de ona ördek almıştım.Ördek olma sebebim popoma ördek demesi, çok şirinmiş :) Tabi kendinden haberi yok ufaklığın :)

    Koşa koşa evine gittim.Asansörde hediye paketini brief'ime sıkıştırdım.Pantolonumu kapadım.Zili çaldım..Kapıyı açtığında duştan çıkmıştı.Üzerinden damlayan su tanecikleri o erkeksi vücudunu daha da seksi kılmıştı.Kapı kapanır kapanmaz öpüşmeye başladık.Beni soy dedim ve en son çıkardığı parçada hediye paketini gördü pipimle beraber :) Açıp bakınca sevindi ufak çocuk gibi :) Sabah giderken de not yazıp elmasının arasına koymuştum (elma dediğim bilgisayarı apple.Ben ona elma demeyi tercih ediyorum).Onu bulunca da bi mutlu olmuştu..

    Sonra özlemin vermiş olduğu bir sevişme patladı aramızda ve sonunda sarıldık birbirimize sımsıkı.Ben onun kulağına güzel şeyler fısıldarken beni hiç bırakma deyip daha da sıkı sarıldı.O an duyduğum duyguyu anlatamam size...Sonra gözlerinin içine baktım.Buğulanmaya başlamıştı derken gözlerinden yaş damladı.Benim de gözlerim doldu.Gözlerinden öptüm ve yaşlarını sildim."Ben var olduğum sürece, sana kimse zarar veremez,kılına zarar gelemez.Kimse bu göz yaşlarını akıtamaz" dedim.Kafasını boynuma gömüp daha da sıkı sarılıp çok şanslıyım sana sahip olduğum için dedi...Fakat bilmediği nokta ben en şanslıyım ki onun gibi birine sahibim.

   Bu duygusal anlardan sonra onu güldürmek amaçlı şeyler söyledim ve başarılı oldu :)Neşesi yerine geldi ufaklığımın.Sonra üstümüzü giyip yemek yemeğe çıktık ve ben ordan evin yolunu tuttum.

   Metrobüste kemik çerçeveli bi çocuk tahminen 24 yaşlarında beni kesmeye başladı.Kollarıma, göğüslerime bakıyodu ve bunu fark ettim.Bitaneme mesaj attım, sanırım artık vücudum baya bi dikkat çekiyo diye.Amacım tabi ki onu kıskandırmak.Her ne kadar da o hiç kıskanmasa da beni(!)

   Ben inene kadar inatla çocuk beni kesti.Açıkçası bi zaman sonra rahatsızlık duymaya başladım.Ben de ona bi bakış attım ve sanırım mesajı almış olacak ki beni görmeyen bi yere geçti.Sonra ben inince camdan göz göze geldik kafasını hay aksi der gibi salladı bana doğru.Açıkçası güzel kardeşim, benim ufaklığım varken sana kafa sallamak düşerdi :)

   İşte bu kadar.Günümü özetledim sayılır.Her ne kadar x-coach şimdi dünyanın çevresini 8 kez dolanan yazı uzunluğunda yazmışsın diyecekse de kısaltarak bu kadar yaptım.Hayatım hızlı ben napim ama :)Hepinize iyi geceler diliyorum, tatlı rüyalar..


Edit: Bitanem çok yeteneklidir bulma konusunda demiştim.Sabah bana söylemek istediğin bir şey var mı diye mesaj attı.Artık o da sizden biri fakat söz verdi bakmayacakmış. Yersem...



İyi ki hayatımdasın ve hayatımdaki güzel şeylerin sebebisin...

29 Mayıs 2011 Pazar

Hikayemin En Başı 3

Hayatımın rutin akışına döndüm dedim fakat aslında bir yanım ondaydı hep...Çünkü her akşam msn de onunla konuşmaya o kadar alışmıştım ki.O bahsettiğim uzayıp giden msn listelerimi sildim sadece o ve bir iki kişi vardı.Tanıştığım sitelere de girmiyordum artık.Çünkü kendimi O'na saklamıştım.

   Gitmeden önce telefon numarasını vermesini istemiştim hep.Hani konuşmaya başladığımızdan beri.Fakat ısrarla vermiyordu.Ama bunun sebebinin güven meselesi olmadığını, başka bişeyden kaynaklandığını söylüyodu.Ben de yüzsün gibi 3. konuşmamızdan telefon numaramı vermiştim ona; fakat boşuna verme kaydetmicem gibisinden şeyler söylemişti.E tabi şimdi bilirsiniz aşık olan bi insana bunu söylerseni bu onu incitir.Normalde incitmeyebilir ama aşıksa üzer bu onu.

   Dün yazarken söylemeyi unuttum msndeki son buluşmamızda vermişti numarasını.+39 lu İtalyaya ait bir numara...Verdiği anda ezberledim ve telefonuma kaydettim.Arada bir bana mesaj atacağını söylemişti.Msn'i kullanamayacaktık çünkü.

   Her neyse o gittikten sonra uzun bir süre herhangi bir mail almadım ondan.Mesaj da atmıyordu.Ben de atamıyordum çünkü gerekli olmadıkça atma gibisinden bişeyler söylemişti.Gidip vardığını havayollarının internet sitesinden gördüm.Sonra bir gece odamda oturmuş onu düşünürken mesaj geldi telefonuma.Gecenin köründe gene turkcell ya da mudo sezon sonu indirimi gibi mesaj gelir diye umutsuzca açtım mesajı.Bi baktım ki o :) o anda duyduğum heyecanı anlatamam size.Bir anda telefonun ekranı flulaştı ve uzaklaştı.Ardından yanağımdan aşağı süzülen sıcak bir göz yaşı hissettim.Heyecandan ne yazdığını anlayamadım sadece bana mesaj gönderdi kısmına odaklanabilmiştim.Ama sakinleşince okudum tekrar:"Şu anda bir gay bardayım ve sarhoşum.Etrafımdaki tipler yerine keşke yanımda sen olsan ve elimi tutsan.Sonsuza kadar da bırakmasan..." diyordu mesaj.Onu okuduğumda odada zıpladım.EVET! BENİ SEVİYO İŞTE, SEVİYO BENİ YAŞASIIIN! HAHA BANA MESAJ ATTI AKLINA GELDİM.OLEY BEA! Diye zıplıyorum odada.Ben de anında cevap attım ona.Sonra biraz mesajlaştıktan sonra ben uyudum.Sabah kalktığımda dudaklarımın kenarı ağrımıştı.Heralde uykumda da gülüyordum ki ağzım gülümsemekten kasılmıştı.

  Fakat bu neşem fazla sürmedi.Geri döneceği gün gelmişti.Çok heyecanlıydım.Çünkü onsuz geçen günlerimi anlatamam size.Bi yanım hep eksikti.Onu düşünüyodum hep.Her müzik dinlediğimde,mutfağa girip o köşeyi gördüğümde.Açıkçası azgın olup asıldığım zamanlarda da :) Havayolunun sitesinden bakmıştım.Uçağı inmiş olmalıydı.Fakat onu arıyordum aradığım kişiye ulaşılamıyormuş.Mesaj attım iletilmedi.Neyse dedim heralde şarjı yoktur.Geri döner.Fakat bir gün geçti ses yok.2...3..4..5.. bir hafta , iki hafta...Tam 2 haftadır haber alamıyordum ondan.Ne bir mail ne bir mesaj ne bit telefon.Msn'de de yoktu.Aklıma gelen şey telefonunu kaybetmiş olma ihtimaliydi ama öyle olsa bile mail atardı.

    1 ay geçti...Her gece yastığıma sarılıp ağlamaktan artık uyku düzenim şaşmıştı.Acayip mutsuzdum ve hiç bir şey de beni mutlu edemiyordu.Msn listeme yeni kişiler geldi ama bi çoğuyla sanal sex'e başlamadan kapatıyodum kamerayı.O aklıma geliyodu.Gözlerim doluyodu...Msn'de onunla konuşma penceresi açıp mail adresini seyrediyodum.O çevrimdışı yazısı o kadar canımı acıtıyodu ki...Keşke diyodum şu altta ileti yazıyor yazısı çıksa da hi my baby! dese bana diye hayaller kuruyodum.Aklıma kötü şeyler gelmeye başladı.Acaba Amerika'da başına bir iş mi geldi? Hani bomba patladı falan gibi.İnternette arkadaşlık sitelerine girip Amerika'dan olan kişileri bulup bunu soruyordum.Bi patlama oldu mu oralarda diye.Aldığım cevap olumsuzdu...

   2 ay geçti....Ağlamalarım azalmıştı ama hala mutsuzdum...Sayısız mail atmıştım sitem eden.Benimle niye oynadın o zaman? Cevap vermeyecek kadar mı nefret ediyosun benden gibi.Gerçekten şimdi okuyunca benim bile içim acıyo.Bu ikinci ay içinde bana bi iki mail attı.Kusura bakma telefonumu kaybettim kısa sürede görüşürüz diye.Ama hiç biri gerçekleşmedi tabi...Yayınlamak isterim onları fakat ingilizce hepsi doğal olarak.2. ayın içinde kara aldın onu unutacaktım.Artık İtalya'da yaşayan ve beni sevmeyen biri için daha ne kadar göz yaşı dökebilirdim? Onu unutmamın en iyi yolunun bir sevgili edinmek olduğunu düşündüm.Ama bu sefer uzaklardan değil Türkiye'den olacaktı o kişi...Manjam, gayromeo gibi sitelerde profil açtım.Bir iki fotoğrafımı koydum.Mesajlar gelmeye başladı.Fakat içlerinden bi tanesi beğendim ve ben ona mesaj attım.Adına Bay bilinmeyen diyelim... Ufak tefek şirin hatta yakışıklı sayılırdı1 hafta kadar msn'de konuştuk.Sonunda buluşmaya kara verdik.Fakat bu bir hafta içindeki konuşmalarımı acayip komik hatta beni gülme krizlerine sokan sohbetlerdi.Buluşmaya karar verdik ve buluştuk.Buluşma yeri için Cevahir gibi bi yeri seçtim.Çünkü bi erkekle ilk randevumdu ve internetten tanışmıştım.Güvenemediğim için kalabalık ve şehir merkezi olsun istedim.Fakat ilk buluşmamızda onu tuvalette kabinde sıkıştırdım.Açıkçası public sex'e karşıymış fakat benimle yaptı bunu.

      Günler geçti Bay bilinmeyen her saniye biraz daha aşık oluyordu bana.Bu arada BAy bilinmeyen'de aslında Taksim gay life'daki insanlar tarafından tanınan birisi çıktı.Fakat ben hala sevgili aşamasında tereddüt ediyordum.Bi taraftan da manjam de adam arıyordum.Bu sefer de Ünlü bi sanatçının kuzenini rastlamışım...Onun kıyafetlerini falan tasarlıyo.Onunla buluşmadık hiç.Hep sanal alemdeydik ama o bana biraz fazla azgınmışım gibi geliyodu.Onunla başlamadan bitti.Geride sadece Bay bilinmeyen'cik kaldı.Açıkçası ben de Bay bilinmeyen'e ilgi duymaya başlamıştım.Çünkü sevgiye açtım ve Bay bilinmeyen bana bu sevginin 1000 katını veriyordu.Tabi benim bu sırada bir de kız arkadaşım vardı.Bay bilinmeyen bunu bildiği halde beni kabul etti acı çekmesine rağmen.Bense şu an bu yaptığımdan utanıyorum..

    Bay Bilinmeyenle çıkmaya başladık.Gayet de eğleniyoduk.Fakat aklıma hep O geliyodu. Silememiştim aklımdan.Mail atıyodum hala..Hatta Bay Bilinmeyen'e ondan bahsettim böyle böyle diye o da zavallım beni rahatlatmaya çalışıyordu..

     Bu sırada benim kuzenim (kız), erkek arkadaşıyla sorunlar yaşıyordu ve ara vermişti ilişkisine.Ona nispet olsun diye rolden bi erkek arkadaşına ihtiyacı vardı.Bay Bilinmeyen'i onla yakın bir arkadaşım olarak tanıştırmıştım tabiki.Sevgilim diyemezdim ya...Bana geldi durumu anlattı.Rolden bir erkeğe ihtiyacım var dedi ve Bay Bilinmeyen aklıma geldi dedi.Alttan girdi üstten çıktı Bay Bilinmeyen onun erkek arkadaşı oldu geçici süre.Ben kız arkadaşım kuzenim, kuzenimin ara verdiği sevgilisi ve benim sevgilim dışarı çıktık bir gün..Düşünün benim kız arkadaşımı kuzenim ayarlamıştı bana haliyle buluşmalarda o da oluyordu.Ben onunla oturuyordum, Bay bilinmeyen kuzenimle.Tabi aklı bende...Nasıl kıskanıyo anlatamam.Açıkçası ben de onu kıskanıyodum.Kuzenimin sevgilisi de kuzenimi kıskanıyodu.Neyse o günü atlattık.Tam filmlik sahneler oluşmuştu ama.Düşünsenize biseksüel olduğunuzu bilmiyolar ve erkek arkadaşınız kuzeninizin sevgilisi rolünde.Bu arada erkek arkadaşınız ve kız arkadaşınız aynı ortamda.

     Bu da yetmezmiş gibi kuzenim gerçekten erkek arkadaşımdan hoşlanmaya başlamıştı.Sık sık görüşüyorduk kuzenim istiyordu falan..Bahanelerle atlatmaya çalışıyordum fakat çok başarılı olamadım.Tabi bu sırada İtalyanımdan haber alamadığım 4. aya girmiştik..Ve ben hala onun için ağlıyordum, mail atıyordum.Artık umudumu kesmiştim...Benimle oynamıştı.Fakat hala okuldan her gelişimde ilk işim mail kutumu ve msn'i açıp ona bakmaktı...u mutsuzluğum hem kız arkadaşıma hem Bay Bilinmeyen'e yansımaya başlamıştı.Çünkü yapı olarak çok eğlenceli neşeli bir insanımdır.Arkaşalarım somurtmama hiç alışkın değillerdir.

    18 Kasım 2009 saat 22 sularında msn'im açıkken O yazdı bana."Mail kutuna bak" diye.Ben bu sırada heyecandan ölmek üzereydim.Ama ona kızgındım fazla da belli etmedim ona bunu.Evet, bana bir mail gelmişti...Yaklaşık 5 sayfalık...Ve O'ndandı mail..


Geri kalanını bir sonraki yazımda anlatıcam, artık yatmam lazım.. Yakında görüşmek üzere.. :)

O'nunla bir gün...

merhaba herkese :)
Az önce eve geldim.Aslında yorucu sayılabilecek bi gündü.Sabah söylediğim gibi kalkıp derse gittim sonra çok ağır bir ağırlık idamanından sonra kendimi yollara atıp bebeğimle buluşmaya gittim.Çok özlemiştim onu aslında bu buluşma yetmedi bile bu özlemi azıcık da olsa gidermeye...
   
    Önce yemek yedik, sonra onun bayıldığı şeyi mağaza dolaşıp alışverişlik eşya baktık.Saat 9 da Karayip Korsanları'na bilet almıştık ona gittik.Ama öncesinde bana sözü vardı ya hani öpücem diye, onu tuttu :) Tenhada sıkıştırdım ve ikimizde kendimizden geçtik :) (bunu yazarken utangaç ama sinsi bi'gülümseme oluştu suratımda :)) Tüm film boyunca el eleydik.Ki aslında salon boş değildi.Hatta bir kişilik bile boş yer yoktu.Bazen kafamı çevirdiğimde beni seyrettiğini gördüm.Gerçi aynı şeyi de ben ona yapıyorum.Filmi bırakıp dakikalarca onu seyredebiliyorum..

     Film bitti çıktık beni arkadaşlarımın yanına bıraktı ama arabada vedalaşamadık bi'türlü.Bi o elimi öpüyodu bi ben onu kokluyodum.Sonunda vedalaştık o eve gitti ders çalışmaya ben de arkadaşlarımın yanına gittim.Ama içimde bi burukluk oluşuyo ondan ayrılınca böyle.Hani küçük çocukların oyuncaklarını ellerinden alırsınız ya; gözleri dolar, dudağı sarkar boynu bükük kalır, aynen öyle oluyorum onla her görüşmemizden sonra.Şimdi eve geldim ya onu düşünüyorum hep.

     Bugün buluştuğumuzda çok çocuk olasım vardı.Genel olarak da zaten bana minik, ufak çocuk, küçüMAN ,bebek, şirin şey der.Fakat bunu söylediği kişi 185 boyunda atletik sporla uğraşan biri :) Ama beni öyle görüyomuş.Aslında evet öyleyim de arkadaşlarım da bunu söyler.Yani insanın içinde bi ruh yaşı olur ya; sanırım benim ki 3 yaşında.Ama ben de bitanemi öyle görüyorum.Hatta yavru bi'kedi gibi böyle.Sarılıp yatasım var tüm gün onla.Neyse, dedim ya çocuk olasım vardı diye; askı taktım kotuma.Evet şirin oldum bunu etraftaki erkek ve kadınların bakışından sezebiliyodum :) Ama en önemlisi bi'tanem bu halimi sevdi :)

    Bunun dışında bugünün en mutlu edici haberini aldıım az önce :) biseksuel.blogspot.com dan bahsetmiştim ya size, kaç gündür bekliyodum yeni yazı yazacak mı diye.Bugün hatta az önce gelip açınca onun blog'unu yeni yazı yazmış.Hatta bi'anda orda kendi ismimi görünce sevinçten titredim :) Çünkü ona bi'mail göndermiştim ve dikkate almış beni :) Onun için sana buradan kocaman kucak dolusu teşekkür gönderiyorum biseksüel :)

    İşte öyle arkadaşlar, hayatımda şu anda her şey güzel...Sadece O'nu çok özlüyorum.Her gün göremiyorum çünkü.Ama olsun ben onun ne dönemlerini gördüm özlemekten öldüğüm."Hikayemin en başı" yazılarımı takip ederseniz göreceksiniz :) Herkese iyi geceler tatlı rüyalar..Umarım şimdi sevdicekleriniz kolunuzun altında size sarılmış tatlı tatlı uyuyodur.Eğer yoksa da en yakın zamanda olması dileğimle.. :)



    

28 Mayıs 2011 Cumartesi

Hikayemin En Başı 2

eveeeet.Nerde kalmıştık?En son italyanım beni msnde yüz üstü bırakmıştı..Bense derin hayallere dalmıştım onunla ilgili.Sabah oldu erken kalktım tabi staja gitcem ya...Hazırlndım ama o kadar saatboşa beklemişliğin vermiş olduğu sıkıntı ve uykusuzluk stajın ilk günü stresiyle birleşince,bian kafamı lavabonun mermerine vurup patlatmak istedim.

      Güç bela hazırlandım ve evden çıktım.E tabi ilk gün ya; iyi bir itibar bırakmam lazım.Staj yaptığım yere gittim.Nişantaşın'da Amerikan Hastanesi'nin orada.Gayet merkezi ve bir sürü yakışıklının olduğu yerde.Tam benlik..Ama ben ilk günümü orada geçirirken aklım msn'im de acaba beni engelledi mi, yoksa gerçekten işi çıktı da gelemedi mi? Bunu merak etmekten ilk gün kendimi işe veremedim.Ama bu arada fark ettiğim bir şey oldu.İlk gün olmasından dolayı bana işleri öğreten Yasemin adlı kızın bana bakışları bir garip geldi.Yanımda hata yapınca kızarıyor falan..İçimden bi ses bunun farklı bişeye gideceğini söylüyordu ama hadi hayırlısı...

   Tüm gün acaba msn'imde offline messages var mıdır diye düşünmekten aklım çıktı.Akşam saat 6 olduğunda eve uçar adımlarla gittim.İlk gün nasıl geçti falan sohbeti çevirdik annecik be babişle.Sohbet bitmeye yakın ben aralarından sıvışıp bilgisayara koştum heyecandan ölüyorum.Msn'i açtım büyük bir heyecanla.Offline message yoktu.Bi'anda üzüntü kapladı içimi.Demek ki bana yapacak açıklaması bile yoktu.Yani en azından gerek duymuyomuş...

   Fakat tam bu üzüntüye teslim olurken, onun online olduğunu gördüm.Kalbim nasıl çarpmaya başladı anlatamam size.Hemen yüzsüz gibi yazdım.Cevp gelince mutlu oldum, yüzümde aptal bi gülümseme oldu.Bana dün akşam arkadaşlarıyla dışarı çıktığını benle görüşemediği için çok özür dilediğini söyledi.Tabi ben engelledi mi acaba diye düşünürken o bunu söyleyince ben sevinçten havalara uçtum.Dünkü üzüntümü avuntumu bırakıp deli gibi sohbet etmey başladık.

   Üzerimde kravat falan vardı.Bunları görünce staj yerinde böyle seksi dolaşırsam başıma iş açacağımı söyledi.Ben de bu iltifatla aldığım gazla striptiz yaptım ona.Açıkçası beni beğenmesi hoşuma gitmişti.O gece sabaha kadar konuştuk ve ben uyuyamadan staja gittim gene.Ama bu sefer ikinci günün de vermiş olduğu bi'rahatlıkla gizlice msne girdim bir bilgisayardan.Offline mesaj attım.Ama meğerse o da ordaymış, cevap attı.Allaaah...Körün istediği bi göz allah verdi iki göz.Konuşmaya başladık.Ta ki arkamda başhekim Mehmet Bey belirene kadar.Yazdıklarımı görmemiş olmalı fakat bana bu şekilde şeylerin olmaması gerektiğini söyledi.Utandım ama aklım ondaydı.

   Eve gitmeyi bekledim.Saatler geçmedi ama sonunda eve gittim.Hemen odama çıktım.Yazdıklarını okudum.Fazladan 2 satır yazmış.Hayır yok bu çocuk italyan falandı ama düpedüz odundu.İnsan bi'nooldu neden yazmıyosun gibisinden bişeyler sorar merakından.Sonra o gece de konuştuk fakat artık kendimi kabul etmiştim.Ben bu çocuğa aşık olmuştum.Gerçi o beni sevmiyodu bile ama olsun.Ben böyle de mutlu olmaya çalışıyodum.O gece bilgisayarı da kucağımda mutfağa götürdüm ve kamera karşısında onunla yemek yedim.Arkada mutfak tezgahının köşesini gördü ve benimle orada kurmak istediği fantazileri söyledi.(Bu noktaya dikkat çünkü ilerde bu nokta karşımıza çıkacak tekrar.)

     O gece yemek yerken yemekler boğazıma dizildi.Çünkü bana 10 Ağustos'da Amerikaya tatile gideceğini ve 1 ay kalacağını söyledi.Ben onu bir gün görmeye tahammül edemezken 1 ay onu görmeden nasıl duracaktım? İlişkiyi güçlendirmek adına telefon numarasını istedim hani oraya gidince msn'e giremezse mesaj atarım diye.Fakat vermek istemediğini söyledi ama bunun benimle veya güvenle ilgili olmadığnı söyledi.Ben de yedim ya...

   Bu meseleye çok üzüldüm gerçekten.Tam ona alışmışken ve hayatımda ilk defa biri böylesine yere sahip olmuşken bi'anda gitmesi sarmıştı.Açıkçası sevgilisi askere gidecek bi'sevgili gibi gün sayıyoduk ve artık msn'de daha uzun duruyoduk.Sohbetler daha derinleşmişti.Fakat bana beni günden güne daha çok sevdiğini söylemişti.Ama bu sevgi öyle sevgi değilmiş arkadaşçaymış.Ben de "Tabi canım benim ki de öyle." diyerek pısıp kaldım.

  Ayrılacağımız gün geldi...Son kez msn'i açtık.Onun ertesi gün işi vardı ve arkadaşlarını görmesi gerekiyodu.Bu yüzden erken vedalaştık.Zaten vedalşma da bi'türlü bitemedi.O da bana alışmıştı galiba çünkü kapatamıyordu.Neyse kameraları kapadık.Ama ben ne bilebilirdim bu vedanın onu son görüşüm olacağını?İçim buruk kapattım bilgisayarı ve hayatımın rutin akışına döndüm...

Edit:Fakat şimdi hayatımda.. hatta yarın bulucaz ve çoook mutluyum :)

Yoğun günler geride kaldı gibi ;)

iyi geceler herkese :)
 
   Bu son iki günüm gerçekten çok yoğun geçti.Ama galiba karşılığını aldım.Dün yaklaşık 6 saat kadar kalmak üzere olduğum bi'dersin finaline çalıştım kütüphanede.Sağolsun canım arkadaşım geçtiği halde bana ders anlatmaya katlanarak yanımda durdu ve anlattı.Bu sabah sınavına girdim.
      
       Tabiri caizse sınavın ...na kodum.20 dakikada hatasız bi'şekilde yaptım ve geçtim :) Tam bunun mutluluğunu yaşarken iki tane finalim açıklanmış ve olabilecek en güzel notları almışım.Bu kadar güzel haberi aynı anda almaya pek alışkın değilim.Sonra arkadaşlarımla bize geldik.Annemle tanıştılar hepsi.Yemek yedik falan...Açıkçası kendimi bi'ara güne gelmiş kadın gibi hissettim.Yemekler muhabbetler falan :) Ne yalan söylim hoşuma da gitti muhabbet :)
   
     Arkadaşlarımdan birisinin doğum günü pazar günü ama biz ona bugünden sürpriz yapıp bi video hazırladık içide espiriler fotoğraflar olan, pasta hazırladık ve içinde sevdiği şeyler olan bi'kutu yaptık.Onun için gerçekten sürpriz oldu.Gerçekten çok güzeldi :)Sonra onları metrobüse bıraktım.Yolda müziği son ses açıp apaçilik yaptık :) hepimizin keyfi de yerindeydi gayet de eğlendik insanlara bakmadan :)

   Sonra eve geldim ve derse gittim.Bugün bu öğrencimle son dersimizdi.Açıkçası üzüldüm de...Alışmışız birbirimize :( Neyse yazın bana basket oynamayı öğretecekmiş öyle dedi.Artık onu öğrenir, sahalarda artistlik taslarım :)Bunun dışında sevgiliyle ilgili de gelişmeler oldu tabiki..

           Dün gerçekten ona hayatımda olduğu için bir kere daha teşekkür ettim.Dersten kafayı yemiştim ve tek temennim dersi geçmek değil bi'kamyon bulup önüne atlamaktı.Ama o beni bu durumdan güldürüp, şakalarla esprilerle kurtardı.Bu gün de sınavda yanımda hissettim gerçekten.Yarın sabah diğer öğrencime derse gitcem.Sonra bitanemle buluşucam.Bana söz verdi yarın onu öpüp sıkıştırmadan bırakmicam...Kendisi bu saatlerde caddede şimdi.Arkadaşlarıyla buluşmuş şirin şey..Ya şu aralar onu öyle özledim, kokusuna hasret kaldım ki bilemezsiniz..Böyle en stresli anlarımda onun kucağında uyumak istiyorum onun kokusuyla.

       Benim de yavaştan uykum geliyo aslında yatıp zıbarsam iyi olacak.Ama herşey yolunda hayatımda inşallah da böyle gider. Hepinize iyi geceleeer tatlı sevgilili rüyalar :) Hee unutmadan, hikayemin başını anlatmaya devam ediyorum.Bunun için hergün iki yazı yazıyorum.Biri geçmişe ait biri de bugüne ;)


26 Mayıs 2011 Perşembe

Hikayemin En Başı 1

20 Temmuz 2009 saat sabah 2 sularıydı.Yazın vermiş olduğu miskinlik ve bunaltıyı atlatmak için elimden geleni yapıyordum.Canım sıkılmıştı ve 1 haftadır dadandığım webcam sitelerinden birisine girmek istedim.Efendime sölim bu siteler o zamanlar şimdiki gibi ayağa düşmemişti.Bi itibarı vardı... Bu sitelerde performer denen kişiler olur ve +18 şov yaparlar.Eğer parasını ödersen sadece sana özel şov yaparlar.Fakat altta o kişiye yazı göndermek onun odasındaki ziyaretçilerle konuşmak serbesttir.Ben de o zamanlar saptım, tek başımaydım ve açıkçası eğilimlerimi/yönelimlerimi yeni yeni keşfediyordum.Fakat o sitelerde genelde gay/bisexual boys tarafında gezerdim.Yani aslında olay bitmiş ben kendimi çözmüşüm de haberim yokmuş.Neyse aşağıdaki kişilerle orada konuşur msn adresi verir özelime çekerdim ;) Bu dadandığım bir haftada yaklaşık Dünya'nın farklı ülkelerinden, farklı ırklarda renklerde ve boylarda 200 erkek eklemiştim ve genelde siber sex denen şeyi yapıyoduk.

    Bahsettiğim 20 Temmuz'un ilk saatlerinde de bu sitelerden birine girmek istedim.Her zaman geceleri orada yayın yapan insanlar vardı.Bi kaçını gözüme kestirmiştim.O gözüme kestirdiklerime gelen insanlar da  ağzının tadını bilir diyerekten oralarda dolaşırdım.lovergay' ın sayfasına girdim ki aman allahım insanlar birbirini yiyiyor çocuğun pipisini görmek için.Gerçi bende şimdi böyle diyorum ama baya bi gideri de vardı.Onlar orda ısrar ededursun ben gelen ziyaretçilere zarf atıyodum."Hi from istanbul, 19 years old hot boy here" gibi. Derken g63 denen zat bana "hi from rome" yazdı.Hımmmm hızlı bir muhakeme yaptım ve italyansa ölüsü bile para eder diyerekten sohbete giriştim.Bu arada yaşını falan da sordum hani ölüsü de dediysek 60 yaşında adam gelmesin karşımıza.Yaşı yaşımı tuttu sayılırdı 21 di. Sonra msn e geçme kararı aldık.Aslında 200 kişiyle webcam'de yatmış biri olarak O'nu eklerken heyecanlamam gerekirdi.Fakat nedenini bilmediğim bir heyecan basmıştı beni.Konuşmaya başladık ve kameraları açtık.Kendisi Roma'da yaşayan oranın önemli üniversitelerinden birinde okuyan anası babası doktor çok varlıklı bir ailenin çocuğuymuş.Açıkçası beni orası ilgilendirmiyodu.Ben sadece yüzünü görmek istiyordum.Onun boynundan aşağısı vardı yüzünü göstermemekte ısrarcıydı.Ben de yüzsüzlüğü ele aldığım için tepeden tırnağa her yerim ortadaydı.Sohbete başladık, efendime sölim azdık falan sonunda her zaman olan şey oldu ve ikimizde boşaldık.Tabi bu arada saat sabah 4 e falan geliyodu.Artık benim yüzünü göstersin diye yaptığım ısrarlardan ve yorgunluktan olsa gerek yatmak istediğini söyledi.Fakat sonunda ısrarıma dayanamadı ve yüzünü gösterdi.Yüzünü gösterdiği an da içimde bişey acıdı böyle.Sebebini bilmediğim.. İlk defa olan bişeydi ama keşke o acı olacağına merdivenden falan yuvarlansaydım.En azından daha az canım yanardı.Neyse benim tepkilerime fazla aldırmadan uykum var yatmam lazım dedi ve vedalaştık.İşimiz bittiğinde ertesi akşam görüşme üzere kapattık msn'i.Çok gariptir, ilk çevrimdışı olan o oldu ve adresinin yanında çevrimdışı yazınca içim bi burkuldu..Gitmesin istedim bi'an sebebini bilmiyodum ama gitmesin istemiştim..Yatağa yattığımda, pencereden dışarı baktım,Ay batmak, Güneş doğmak üzereydi.Çok garibime gitmişti.O da şuanda gökyüzüne bakınca bunları görüyordu fakat aramızda yüzlerce km vardı.Fakat bu ortak nokta bile benim içimi ısıtmaya yetmişti.Yani onla aynı gezegen üstünde olmak..O şekilde uykuya dalmışım saat kaçtı hatırlamıyorum.Ertesi gün kalktığımda çok bi neşeliydim.Normalde geç yatınca sabah çok nemrut olurdum fakat o gün öyle olmadı.İki saniyede bir o aklıma geliyodu ve saate bakıp duruyodum gece olsun diye.Akşam dışarı çıkmak için arayan arkadaşlarım oldu, reddettim.Çünkü akşama çok özel biriyle görüşmem vardı.Daha önce kız arkadaşlarımla bile buluşurken göstermediğim özeni gösterdim kendime ve hazırlandım.Odama çıktım, kapımı kilitledim müzik açtım, msn'i açtım ve onu beklemeye başladım.Fakat onu beklerken herhangi bir siteye girip kimseye de bakmıyordum.Uzun bir bekleyişin ardından çevrimiçi oldu.O an ki sevinci anlatmaya klavyedeki tuşlar yetmeyeceği için denemiyorum bile.Hemen konuşmaya atladım.Günün nasıl geçti? Naptın? gibisinden konuşmaya başladık. Konuşmaya başladığımızda saat 11 falandı ve konuşma bittiğinde saat gene 5 falandı.Bu kadar saat ne kadar hızlı geçiyordu ben anlamıyodum.Açıkçası onun açısından da öyleydi.Çok belli etmese de..Çok ilginç espiriler falan çıkıyodu baya gülüp eğleniyoduk.Hatta kendisi iki kez İstanbul'a gelmiş o anılarından Gay club'lardan bahsediyodu.İşin ilginç tarafı ikimizde top (aktif) taraftık ve birbirimizi bottom (pasif) olmak için ısrar çabasında krizlere giriyoduk.Sonunda konuşmamız bitti ve ertesi gün gene görüşmek üzere kapattık msnleri.Gene yatağa yattım derin düşüncelere dalmaya başladım.Bu sefer ki dün ki gibi değildi.Daha da uçuk şeylerdi.Onunla uyumak gibi falan.Evet, şu anda belki bunu okurken ohooo bu çoktan kaptırmış kendini diyeceksiniz ama ben o zaman bunun farkında değildim.Hayatımda o zamana kadar hiç aşık olmadım.Evet, kız arkadaşlarım oldu bazılarını sevdim ama hiç bi zaman asla ölesiye bi sevgi, bi aşk olmadı.Kaldı ki 2 günlük tanıştığım çocuğu şu anda kadar hayatıma giren kızlardan daha çok düşünüyodum.Gene bu şekilde uykuya dalmışım.Sabah kalktım duş aldım, havuza girdim, hayat daha bi eğlenceli geliyodu bana.Gün içinde telefon geldi.Staj için başvurmuştum kabul edilmiş diye.Hatta hemen yarın başlamamı istiyorlardı.Çok sevinmem gerekti ama bir anda O aklıma geldi.Staja gideceğim için sabah erken kalkmam gerekiyordu.Ama O'nla konuşmam için de gece ayakta olmam lazımdı.Bi an üzüldüm belli etmemeye çalıştım annişe.Akşam oldu yemek yedik ailecek bahçede, onlar dururken ben hoop odama çıktım gene.Tabi arkamdan söyleniyorlar; bi yemek yiyemiyoruz artık diye falan...

Odaya geldim bilgisayarı açtım O'nu bekliyorum.Telefon çaldı kuzenim dışarı çıkmak istiyomuş.Arkadaşları da varmış belki sonra gece havuza gireceklermiş.Aslında benim bayıldığım ortam.Hata yaz gecesi yapılabilecek en eğlenceli aktiviteydi o zamanlar benim için. (artık yaz gecesi yapılacak daha hoş aktiviteler edindim çünkü ;) )Hayır diyerek teklifi geri çevirdim.Çünkü misafirim vardı ve birazdan gelirdi.Üstüme başıma baktım, hazırdım tek eksik O'ydu.1 saat kadar bekledim gelmedi.2 saat geçti.3..4...5... Yok.Gelen giden yoktu.Msn'imdeki eklediğim kişiler yazıyordu kamera açmam için fakat ben kendimi İtalyan’ıma saklamıştım.Saat 2'ye geliyordu.Artık ümidi kestim.İçim bi buruldu.Aklıma ilk gelen ihtimal:" One night stand bi ilişkiydi.2 gece sürdü hatta.Fazla bile sürdü.Beni sildi ve engelledi.Artık onu göremem." oldu. Canım bi kez daha acıdı ve gerçekler dank etti kafama yavaştan. Galiba aptal avuntusuydu benimki..Çocuk İtalya'da.Ben İstanbul...Ha diyip kalkıp gidemessin.Hayır; gitsen ne kadar kalacaksın, bu nereye kadar devam edecek? Her gece milyonlarca insan böyle sanal aleme dalıp çıkıyor.Çocuk iki gece benimle görüştü diye beni mi sevecek? Bunlar aklıma geldi.Bi taraftan bunları düşünürken bi taraftan o aklıma geliyo.Kafam çok karıştı.Bi taraftan zaten staj başlıyo aslında böyle olması iyi oldu diye kendimi avutuyodum.O an anladım galiba, herkesin aşk diye bahsettikleri şey buydu ve bana da geldi.Aşık olmayı çok istemiştim, ama bu şekilde bir aşk aklıma gelmemişti.Hele bir erkeğe karşı aşk duyacağım aklımın ucundan geçmezdi.Açıkçası: Ben onlarla yatarım; sonra onlar yollarına ben yoluma diye düşünüyorudum.Ama oldu.En olmayacak şekilde yüzlerce kilometre ötede, başka bir ülkedeki, internetten tesadüfen tanıştığım, bir biseksüel çocuğa aşık oldum.Bundan sonra ne yapabilirdim bilmiyordum.İlk defa başa gelen bişeyle nasıl baş ederim onu da hiç bilmiyordum.Arkadaşlarıma anlatamadım durumu.Çünkü zaten ben kendimi daha kabul etmiyordum.Onlar beni nasıl edeceklerdi?Bir diğer canımı sıkan şey ise ben akşam işimi iptal etmiştim onunla görüşebilmek için.Çünkü bu akşam için sözleşmiştik.Kendi kendime “Sen bu fedakarlığı yaparsın çünkü görmek istiyosun onu; o bu fedakarlığı yapmazdı çünkü onun için sıradan bir kişiydim.” Dedim. Biliyosunuz ki aşık olan insan böle buluttan nem kapan, aşırı hassas olan bi kişi oluverir.Ben de öyle oldum ve buna üzüldüm.Sonra gözümden akan yaşın sıcaklığını yanağımda hissederken uyumuşum…Tabi uyurken O’na şu andaki gibi sahip olacağımı hayal ediyordum hep..




Edit : italyan’ın bana söylediği ismi yazamıyorum şu anda çünkü bir blog tuttuğumdan habersiz, fakat şüpheleniyor.Eğer araştırırsa o isimin geçtiği blogları bulur.Bu konuda çok usta.






25 Mayıs 2011 Çarşamba

merhaba :)


Bu blog bi'tanecik sevgilime adanmıştır...

Merhabalar efendim,
Bunlar blog'a adım atmış bir insanın ilk satırlarıdır.Bu sebeple her türlü yoruma ve fikre açığım...Nereden başlayacağımı gerçekten bilmiyorum.Bu ilk yazıda kendimi tanıtmak ve bu günümü anlatmak istiyorum.
    Ben 21 yaşında, İstanbul'da yaşayan ve okuyan kendi halinde biriyim.Biseksüelim fakat günden güne Kinsey Scale'de 6 ya doğru kayıyorum. :) Sanırım bu blog'u açmama sebep olan iki şey var. Birincisi hayatımda olan olayları sizlerle paylaşmak, ikincisi ise beni blog tutmaya özendiren biseksuel.blogspot.com .En son yazısında bizim hayatlarımızı öğrenmek istediğini yazmış. Sonra ben de bu fikri geliştirerek blog yazma isteği olarak değiştirdim. Hayatımda bazen gerçekten oha dedirtecek olaylar olabiliyor.Mesela bunlardan birisi 2 sene önce sevgilimle tanışmamız ve ondan sonra başım(ız)a gelen olaylardır. Bundan sonraki yazılarımda bu hikayeyi anlatmak istiyorum.Eğer becerebilirsem -aksatmadan- her gün bir kısmını yazıcam.Çok fazla şey olduğu için hepsini bi kere de yazmam mümkün değil.Umarım şu anki güne biran önce yetişirim.Çünkü her gün yeni şeyler oluyor ve paylaşmak istiyorum.Mesela bugün.
    Bugün gerçekten çok üzüldüğüm bi'şey oldu.Bugün finalim vardı sabah.Saat 11 gibi bitti okuldan eve dönmek için yola koyulduğumda bi'taneme mesaj attım eğer evdeyse görüşelim diye.Ama bana az önce evden çıktığını ve okula ders çalışmaya gittiğini söyledi.Üzüldüm.Çünkü çok görmek istemiştim onu.Bir saniye bile olsa, böyle görsem, sarılsam koklasam yeterdi.Ben de o zaman okuluna gider ona sürpriz yaparım dedim.Bindim otobüse ilk istikamet metrobüse varmak, ordan Zincirlikuyu oradan onun okulu.Hava cehennem gibi sıcaktı daha öğlen olmamasına rağmen.Whatsapp'dan mesajlaşıyorduk bu arada.Bir de ağzını arıyodum nerede diye.Okula varmış kütüphaneye gitmiş.Benimde hedefim orasıydı artık.Yaklaşık bir buçuk saat süren bir yolculuktan sonra kan ter içinde okuluna vardım.Bana yoldayken, çalışmak istemediğini, çok sıkıldığını, dersi yaz okuluna bırakıp sınava girmeyeceğini, beni istediğini söyledi.Okula girmeden market market dolaştım.Yarın ki sınava girsin motive olsun diye 4 tane coco star, 1 tane Kinder sürpriz, 2 tane de eti cin aldım.Ders çalışırken yesin oyuncakla oynasın beni hatırlasın diye.Yakışıklı bebeğimin çikolatalarını aldım ve Güney kampüse girdim.Oranın girişi yokuş aşağıdır.O sıcakta elimdeki çantamın ağırlığı ve halsizliğim bayılmama sebep olacaktı.Tam aşağıya inmişken birisine kütüphaneyi sorayım dedim.Çünkü kütüphanede onu bulup arkasına geçip bil bakalım ben kimim yapacaktım :) Ama kader bana oyununu gene oynadı...Sorduğum çocuk bu kampüste kütüphane olmadığını kuzey kampüse gitmem gerektiğini söyledi.O sıcakta tekrar çıktım o yokuşu ve kuzey kampüse gittim.Bu arada bebeğimle mesajlaşıyorum.Bana gece telefonunu şarja takmayı unuttuğunu, bu yüzden şarjının az olduğunu, biterse meraklanmamam gerektiğini söyledi.Tabi ben meraklanmaktan çok telaşlandım.Kuzey kampüse gidiyordum fakat ya bana kısadan kütüphane dediyse ama güneydeki bi çalışma odasındaysa? Bu düşünceyi hemen kafamdan attım yoksa ne yapacağıma karar veremeyecektim.Kuzey kampüste kütüphaneye girdim.Girişteki suratına it işemiş gibi bakan kadınla aramızda şöyle bir diyalog geçti:
Kadın: Kimlik göster?
Ben: Tabi bir saniye. (o sırada cüzdanımı çıkardım karıştırır gibi yaptım)
Ben: Hay aksi yaa.Evde unutmuşum.
Kadın: E ne bileyim ben senin buranın öğrencisi olduğunu?Pason var mı? Onu göster o zaman.
Ben: Yok onlar çantamda kaldı.
Kadın: Numaranı ezbere biliyor musun?
Ben: ıımmmmm (bu sırada bebeğimin numarasını hatırlamaya çalıştım fakat olmadı.Sonra acaba benim okul numaramı söylesem mi diye düşündüm ama numara formatları uymazsa anlaşılır diye hayır dedim.)
Kadın : E çık git o zaman, belki sen yabancısın.Ne bileyeyim ben.
Ben : Ben zaten boş vakitlerimde cehennem sıcağında okul kütüphanelerine girer dolanır dolanır çıkarım. (Ters bi şekilde söyledim.Laf soktuğumu anlayınca bi daha da buruştu yüzü.Böyle tövbeestafurullah bişey oldu.)
Kütüphaneden atılınca duvarın üstüne oturdum kütüphane girişinin resmini çekip bebeğime gönderdim sürpriiiz ben geldiiim diye.Cevap gelmedi.Sonra aradım.Aradığım kişiye ulaşılamıyormuş.O zaman tezeği avuçla yediğimi anladım.Boşu boşuna geldim galiba.Nasıl yapsam diye düşünürken ana kapıdaki güvenliğe durumu izah ettim.Tabi sevgilimi değil arkadaşımı görmeye geldim dedim.O da "Gel benle yakışıklı.Sokalım seni içeri.Normalde yasak ama sen iyi birisin."dedi. Kapıdaki başka birine durumu anlattı kimliğimi bıraktım ve içeri girdim.Şimdi sorun onu nasıl bulacağımdı.Çok büyüktü içerisi.Girişte sizi büyükçe bir hol karşılıyordu.Ortası boşluktu ve 3 kat gözüküyordu yukarı doğru.Tekrar aradım onu.Ulaşamadım.Her yeri arayacaktım mecbur.40 dakika kadar her yere, herkese baktım.Arada bir onun parfümü geldi burnuma.Hatta bir yerde rüzgarıyla beraber geldi.Çok heyecanlandım ama bulamadım.Çıktım sana çikolata almıştım eridiler, eve yetişmem lazımdı geç kaldım, güvenlikten azar yedim, terledim pis sokak kedisi gibi oldum.En kötüsü sevgilimi bulamadım, sahipsiz kaldım diye mesaj attım.Otobüse binip metrobüse geldim.Yoldayken o aradı.Sesi çok kötü geliyordu.Eve gelmiş telefonu şarja takmış.Çok üzülmüş okuyunca.Kendine kızmış.O öyle üzülünce ben de üzüldüm.Ama bu arada o parfüm kokusu onunmuş gerçekten ben onun geçtiği yerden 5 saniye kadar geç geçtiğim için karşılaşamadık.Hatta onun dediği salona da baktım.Muhtemelen yanından da geçtim ama göremedim.Olsun gene yaparım ben merak etmesin benim aşkım dedim :) Sanırım bu onu azıyıcık mutlu etti.Yolda ben de ona aldığım oyuncağı yaptım.Sanki ellerimde onun eli varmış gibi mutlu oldum.Eve geldim çok yorgundum.Mesajlaştık baya bi.Uyudum kalktım kendime geldim ve blog yazayım dedim.Ders veriyorum bizim buralardaki lise/ortaokul öğrencilerine.Bayağı da mutluyum bu durumdan.Beni hoşnut ediyor her açıdan.Akşama derse gitcem gene.Şimdi de babiş geldi bahçede ben onu görmeye gideyim.Unutmayın yarın hikayenin en en en başını anlatıcam.Umarım bugünkü ilk yazımı beğenirsiniz.Haydi ben gittim, size iyi günler/akşamlar :)